Türkiye'de İşgücü Uyum Programı (İUP) adı altında kamu tarafından uygulanan yeni istihdam modeli, özellikle tarım, hayvancılık, temizlik ve bakım gibi sektörlerde iş güvencesinin ortadan kaldırılması, ucuz iş gücüne dayalı bir sistemin oluşması sağlanıyor. Bu büyüme asgari ücret yerine cep harçlığı ödemesinin getirildiği, işçilere güvencesiz çalışma koşullarının sunulduğu ve emek sömürüsünü artırdığı belirtiliyor.
Asgari Ücret Yerine Cep Harçlığı
İşgücü Uyum Programı Yönetmeliği 29 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak resmi olarak girdi. Yönetmeliğe göre program kapsamında öğrencilerin maaşı yerine cep harçlığı miktarı öngörülüyor. Yönetmeliğin 12. maddesinde yer alan, ödenecek günlük cep harçlığı, asgari ücretin altında kalacak şekilde belirleniyor.
Bu yetenek en fazla 566 lira 73 kuruş günlük ödeme yapılabilirken, haftada 3 gün çalışan bir kişi maaşı 6.800 TL civarında bir ödeme alacak. Ancak bu miktarın, yol ve yemek gibi giderlerin dahil edilmediği düşünülürse, yaşam maliyetlerinin karşılanmadığı henüz vurgulanıyor.
Eğitim Sektöründe Hijyen Sorunu
Eylül ayında uygulamaya başlayan programın, özellikle okullarda hijyen ve temizlik değişikliklerinin yolunun açıldığı belirtiliyor. Okulların temizlik işlerinde görevlendirilen kişiler, evler veya kursyer adı altında çalıştırıldığı için sosyal güvenlik haklarından mahrum bırakılıyor. Bu hastaların uzun vadeli sigortası (yaşlılık, ölüm, malullük) yapılamıyor, bu durum ise anayasal hakların değerlendiriliyor.
Eğitim sektöründe yaşanan bu başarının, çalışanların güvence sosyallerinin tırpanlanması ve düşük fiyat politikası nedeniyle okullarda yeterli temizlik personelinin bulunamamasıyla daha da ortaya çıktığı belirtiliyor.
"Cep Harçlığıyla Geçim Olmaz!"
Cep harçlığı , temel sorunları karşılayamayacak kadar düşük bir gelir anlamına geliyor. Sosyal devlet ilkesi ve anayasa, kalıcılığın onurlu bir yaşam sürmeleri için yeterli gelir elde etmelerini güvence altına alıyor. Ancak İşgücü Uyum Programı kapsamında uygulanan asgari ücretin altında cep harçlığı sistemi, hem ekonomik adaletsizliği derinleştiriyor hem de güvencesiz çalışmanın fiziksel işsizliğe çözüm olarak sunuyor.