Kısaca anlatıyorum. 1856 yılında günde 12 saat çalışan Avustralyalı işçiler, günde 8 saat çalışabilmek için grev yaptı. Bundan 30 sene sonra ise Amerikalı işçiler bu olayı örnek alarak ayaklandı.
1 Mayıs 1886 günü yarım milyona yakın işçi greve katıldı. Olaylar büyüdüğü için grev 1 Mayıs’tan sonra da sürdü. 3 Mayıs 1886’da Chicago’daki bir fabrikada çatışmalar yaşandı ve 6 işçi hayatını kaybetti. Ertesi gün işçiler Haymarket alanında polis saldırısını protesto etmek için toplandı. Orada patlayan bomba sonrası 7 polis hayatını kaybetti. Grevi örgütleyen 8 kişiden 4’ü mahkemece idama mahkum edildi.
İşçi önderlerinin idamından 2 yıl sonra, 1889'da toplanan 2. Enternasyonal'in Paris Kongresi'nde 1 Mayıs birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kabul edildi.
Yani diğer her şeyde olduğu gibi işçilerin bugün bile elde ettiği bazı haklar, o yıllarda dökülen kanla ödendi.
Ülkemizde de aynı şekilde...
1 Mayıs 1923’te 1 Mayıs yasal olarak işçi bayramı ilan edilse de 1 sene sonra kutlamalar yasaklandı. Ta ki 1976 yılına kadar. 1977’deki kanlı 1 Mayıs’ı zaten biliyorsunuz. Taksim’de çıkan olaylarda 34 kişi öldü, 136 kişi yaralandı.
Ve bugün... 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı resmi tatil.
Hafta sonunun ardından 1 Mayıs Pazartesi gününe denk geldi ki üff, tadından yenmez. 3 gün tatili fırsat bilenler soluğu tatilde aldı. Bazı tatil yerlerinde kalacak yer kalmamış o derece!
