Nurettin Veren, Akasyamhaber'deki yazısında, kanun ve yönetmeliklere uygun hareket edilmesi halinde FETÖ örgüt üyelerinin kolayca tespit edilebileceğini ve örgüte sağlanan yardım ve yataklığın önüne geçilebileceğini belirtti. Ancak Veren, YÖK'ün kendi koyduğu yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında isteksiz davrandığını veya bu durumu görmezden geldiğini öne sürdü.
"Öğretim Görevlileri Haftada Birkaç Saat Dersle Maaş Alıyor" İddiası
Veren yazısında, YÖK yönetmeliğine göre öğretim üyelerinin haftada en az 10, öğretim görevlilerinin ise 12 saat ders vermesi gerektiğini hatırlattı. Buna rağmen, kendisine ulaşan bilgilere göre bazı öğretim görevlilerinin haftada sadece bir gün üniversiteye uğrayarak 2 saat ders verip tam maaş aldığını iddia etti.
Adil Öksüz Örneği ve "Emniyet İmamları" İddiaları
FETÖ iddianamelerinde bazı öğretim görevlilerinin komiserler ve emniyetten sorumlu imamlar olarak görev yaptığının basında yer aldığını hatırlatan Veren, bu örgüt üyelerinin haftanın büyük bir bölümünü boş geçirerek örgüt toplantıları için şehir şehir gezebileceğini ve imam ataması yapabileceğini öne sürdü. Veren, üniversiteye nadiren uğrayan ve aynı birimdeki meslektaşları tarafından bile tanınmayan Adil Öksüz örneğini hatırlattı.
"Öğretim Görevlilerinin Yurtdışı Eğitimleri Şaibeli" İddiası
Öğretim görevlilerinin görev yaptıkları il dışında lisansüstü eğitim yapmasının kanuna aykırı olduğunu belirten Veren, YÖK başkanının da bu durumu toplantılarda dile getirdiğini kaydetti. Veren, öğretim görevlilerinin nasıl olup da uzun yıllar yurt dışında bu eğitimlerini sürdürebildiğini ve aynı zamanda üniversitelerinde ders verebildiğini sorguladı. Litvanya'nın Bylock sunucusunun yönetildiği bir merkez olduğunu hatırlatan Veren, bu şekilde yurt dışında eğitim gören bazı öğretim üyelerinin FETÖ iddianamelerinde üst düzey imam olarak geçtiğini ve örgüt toplantılarına katıldıklarının belirtildiğini aktardı. Veren, bu akademisyenlerden bazılarının hala doçent kadrosunda görevine devam ettiğini iddia etti.
"YÖK Yolsuzluk Şikayetlerini İşleme Almıyor" İddiası
Veren, üniversiteler hakkında yapılan yolsuzluk ve usulsüzlük şikayetlerinin savcılar tarafından işleme alınmadan YÖK'e gönderildiğini ve YÖK'ün de bu dosyaları yıllarca beklettiğini veya paraların akıbetini araştırmadan "incelemeye yer olmadığı" yazısıyla konuyu kapattığını öne sürdü.
"Üniversiteler Örgütün Para Kaynağı Olmaya Devam Ediyor" İddiası
Örgütün en önemli para ve insan kaynaklarının üniversiteler olduğunu vurgulayan Veren, usulsüz ve kayıtsız toplanan her türlü paranın takibe alınması gerektiğini belirtti. Süleyman Demirel Üniversitesi'nde yöneticilik yapan firari FETÖ'cü akademisyenlerin öğrencilerden fahiş fiyatlarla kayıtsız kep ve cübbe sattıklarının basında yer aldığını hatırlatan Veren, benzer kayıtsız para toplama faaliyetlerinin halen üniversitelerde devam ettiğini iddia etti.
Veren, sorumlulara herhangi bir soruşturma açılmadığı için bu eylemlerin sürdüğünü belirterek, YÖK'te birikmiş dosyaların zaman aşımına uğramadan tarafsız bir şekilde incelenmesi ve yıllardır bekleyen suç duyurularına dair dosyaların yargıya intikal ettirilmesi gerektiğini ifade etti.