Gerçek haber halktan Taraf
36,6775 %0.07
40,0832 %0.04
82.797,93 %-0.798
1.902,43 %0.095
3.556,95 0,58
5.815,61 0,58
Ara
Gerçek Taraf SAĞLIK Mikro ve Nanoplastikler: Hayatımızın Her Yerindeki Görünmez Tehlike

Mikro ve Nanoplastikler: Hayatımızın Her Yerindeki Görünmez Tehlike

Mikroplastikler ve nanoplastikler, günümüzde insan sağlığı ve çevreyi tehdit eden en büyük sorunlardan biri olarak ön plana çıkıyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. İbrahim Şahin, bu zararlı parçacıkların etkileri ve alınması gereken önlemler hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Mikroplastik Nedir ve Nereden Kaynaklanır?

Mikroplastikler, uzunluğu 5 mm’den küçük olan plastik parçacıklardır. Boyutları 1 µm’den daha küçük olanlar ise nanoplastik olarak adlandırılır. Bu parçacıklar, plastik ürünlerin bozunması sonucu oluşur ve çevreye birçok kaynaktan yayılmaktadır. Plastikler; güneş radyasyonu, sıcaklık değişimleri, yağmur gibi doğal faktörlerle parçalanarak mikroplastiklere dönüşür. Tekstil ürünleri, balıkçılık, tarım, sanayi ve genel atıklar, mikroplastiklerin çevreye yayılmasında rol oynayan başlıca kaynaklardır.

 

Bu zararlı parçacıklar, besin zinciri aracılığıyla bitkiler ve hayvanlar yoluyla insanlara kadar ulaşır. Su, toprak, hava ve hatta yağmurda bile mikroplastikler bulunabilir. Bilinçsiz plastik kullanımı, her geçen yıl bu tehdidi büyütmektedir.

 

Mikroplastikler Vücudumuza Nasıl Giriyor?

Mikroplastikler, solunum, sindirim sistemi ve cilt teması olmak üzere üç temel yolla vücudumuza girer. Nefes aldığımız havada bulunan mikroplastikler, akciğerlere ulaşabilir ve kan dolaşımı aracılığıyla vücudun kritik organlarına taşınabilir.

 

Araştırmalar, boyutu 100 µm’den küçük olan mikroplastiklerin karaciğer, böbrek ve hatta beyin dokusunda birikebildiğini göstermektedir. 2023 yılında yapılan bir çalışmada, otopsi yapılan insan bedenlerinden alınan organ örneklerinde mikroplastikler tespit edildi. Beyindeki mikroplastik miktarının, karaciğer ve böbrekten 7 ila 30 kat daha fazla olduğu ortaya kondu.

 

Anne Sütünde ve Yeni Doğan Bebeklerde Bulunan Mikroplastikler

Mikroplastikler, anne sütüne de geçebilmekte ve plasentadan anne karnındaki bebeklere ulaşabilmektedir. Bu durum, özellikle anne sağlığı ve bebeklerin uzun vadeli gelişimi açısından ciddi endişeler doğurmaktadır.

 

Zararlı Kimyasallarla Dolu Küçük Tehlikeler

Mikroplastikler yalnızca kendi yapıları nedeniyle değil, içerdikleri zararlı kimyasal maddeler ve taşıdıkları çevresel kirleticiler nedeniyle de bir sağlık riski oluşturmaktadır. Bisfenol A, fitalatlar ve diğer toksik kimyasallar, bu partiküller üzerinde birikir. Ayrıca, "Truva atı" gibi davranarak ağır metaller, zararlı virüsler ve bakterileri üzerinde toparlayarak vücuda girmelerini kolaylaştırırlar.

 

Hayvan deneyleri, mikroplastiklerin sinir sistemi hastalıkları, bağışıklık sistemi bozuklukları, metabolik rahatsızlıklar ve üreme sistemi problemleri gibi sağlık sorunlarına yol açtığını göstermektedir.

 

Üreme Sağlığı Üzerindeki Etkiler

Araştırmalar, mikroplastiklerin testislerde birikebildiğini ve sperm sıvısında bulunabildiğini ortaya koymuştur. Farelerde yapılan bir çalışmada, mikroplastiklerin üreme sağlığını ve embriyo gelişimini olumsuz etkilediği görülmüştür. Plastik içerikli kimyasallar, endokrin bozucular olarak hormonları etkileyerek doğurganlık üzerinde ciddi zararlar verebilir.

 

Gıdalarda da Var: Mikroplastikler Soframıza Nasıl Giriyor?

Mikroplastikler, tükettiğimiz gıdalara da sızmaktadır. Plastik şişelerdeki su, şeker, tuz, süt ve bal gibi besinlerde bile bu parçacıklar bulunabilir. Deniz yüzeyinin %88’inin plastik atıklarla kaplandığı tahmin edilmektedir. Okyanusa her yıl yaklaşık 15 milyon ton plastik girmektedir. Bu da balıklar ve diğer deniz ürünleri yoluyla mikroplastiklerin sofralarımıza kadar ulaştığı anlamına gelir.

 

Toprakta bulunan mikroplastikler, bitki köklerinden dokularına geçerek beslenme zincirine katılır. Bu durum, tarım ürünlerinin verimliliğini ve kalitesini ciddi anlamda tehdit etmektedir.

 

Mikroplastiklerden Korunmak İçin Alınabilecek Önlemler

Mikroplastikler, insanlık için yeni bir tehdit olarak kabul edilmektedir. Çevre dostu malzemelerin geliştirilmesi, plastik kullanımını sınırlayan politikalar ve bilimsel araştırmalar, bu tehdide karşı önemli adımlardır. İşte bireysel olarak alınabilecek bazı önlemler:

 
  • Tek Kullanımlık Plastikleri Azaltın: Plastik bardak, çatal ve tabak gibi ürünlerin kullanımını sınırlayın.
  • Geri Dönüşümü Destekleyin: Plastik atıkların doğru şekilde toplanması ve geri dönüştürülmesi önemlidir.
  • Doğa Dostu Malzemelere Yönelin: Plastik alternatifleri olan çevre dostu ürünler tercih edin.
  • Yasal Düzenlemeler: Plastik kullanımını kontrol altına alan ve geri dönüşümü teşvik eden politikalar desteklenmelidir.
  • Araştırmaların Desteklenmesi: İnsan sağlığı üzerindeki olası zararları belirlemek için daha fazla bilimsel çalışma yapılmalıdır.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *