Kamu Yönetimi ve Denetim Mekanizmalarına Sert Eleştiri
MHP Genel Başkan Yardımcısı İlyas Topsakal, kamu kurumlarının işleyişi, denetim mekanizmaları ve toplumsal yapı üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Her ne kadar doğrudan AK Parti’yi hedef almasa da, Topsakal’ın açıklamaları, kamu malının kötüye kullanımı, yolsuzluk, rüşvet ve kayırmacılık gibi konular üzerinden mevcut yönetim anlayışını eleştiren ifadeler içeriyor.
Topsakal, denetim mekanizmalarının yetersizliğine vurgu yaparak, devletin bu konuda daha sıkı önlemler alması gerektiğini belirtti. Özel firmalar üzerinden yapılan denetimlerin şeffaf olmadığına dikkat çeken Topsakal, kamu denetimlerinin daha etkin hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
“Hukuk Var Ama Uygulama Zayıf”
MHP’li Topsakal, Türkiye’de hukukun sert kurallar içerdiğini ancak uygulamada eksiklikler bulunduğunu ifade etti. Yasal düzenlemelerin sadece kağıt üzerinde kaldığını belirten Topsakal, özellikle imar planları, kaçak yapılar ve hukukun gerektiği gibi işletilmemesi gibi konular üzerinden eleştirilerini dile getirdi.
Bu eleştiriler, yolsuzluk ve yönetim anlayışına yönelik dolaylı bir eleştiri olarak değerlendirilirken, MHP’nin zaman zaman kamu yönetimi konusunda AK Parti’den farklı düşündüğünü gösteren bir çıkış olarak yorumlandı.
“Toplumsal Ahlak ve Eğitim Sisteminde Sorun Var”
Topsakal, Türkiye’de eğitim sisteminin bireyleri sadece başarı odaklı yetiştirdiğini, ancak ahlaki değerlerin göz ardı edildiğini savundu. “Para, insanlardan daha kıymetli hale geldi” ifadesiyle ekonomik ve toplumsal yapıya eleştiride bulunan Topsakal, “Biz Müslümanız ama şehirlerimizi insan ruhuna aykırı inşa ediyoruz” diyerek, rant odaklı şehirleşme politikalarına tepki gösterdi.
Bu sözler, özellikle AK Parti’nin uzun süredir kentsel dönüşüm ve şehir planlaması konusundaki politikalarına dolaylı bir eleştiri olarak yorumlandı.
İttifak İçinde Ayrışma Mesajı Mı?
MHP’nin Cumhur İttifakı içinde olması, Topsakal’ın bu eleştirilerinin nasıl yankı bulacağı konusunda soru işaretleri yarattı. MHP, zaman zaman hükümete yönelik eleştiriler getirerek, ittifak içinde bağımsız bir duruş sergilemek istediğini gösteriyor.
Bu tür açıklamaların ittifak içinde bir kırılma yaratıp yaratmayacağı ise önümüzdeki süreçte şekillenecek. Eğer AK Parti kanadından bir tepki gelirse, bu durum MHP’nin ittifak içindeki pozisyonunun daha netleşmesine neden olabilir. Ancak MHP liderliği bu açıklamalara sahip çıkarsa, ittifak içindeki dengeler değişebilir.
MHP’nin Stratejisi Ne?
Topsakal’ın açıklamaları, MHP’nin AK Parti ile olan ilişkisini tamamen koparmak istemediğini, ancak “iktidarın tüm sorumluluğunu paylaşmadığını” göstermek istediğini ortaya koyuyor. Bu tür söylemler, MHP’nin muhalefete göz kırpmadan ama tabanına hükümete mesafeli olduğu mesajını vermek için yaptığı stratejik bir hamle olabilir.
İşte İlyas Topsakal'ın Açıklamasının Tamamı
Canlar gidince göz yaşı ah vah feryad edilir; bir haftaya her şey unutulur ve kamu malını yağma, kanunları tanımama, hırslarımız ve hakka razı olamama yine yerini alır… döngü tıpkı zaman gibi akıp gider. Kanaatim bu mesele insanımızın ortalama isteği ve eğitimiyle ilgili; yapılması gereken sadece olay olan binaların değil; umuma hizmet eden bütün yapılar, hastaneler, oteller, hanlar hamamlar, eğlence mekanları, okullar, camiler, avm’ler, pazarlar, yani kullandığımız ortak mekanlar acilen denetlenmeli; denetlemeleri özel firmalar değil devletle ilgili kurumlar yapmalı; zira özel denetim bilinci henüz oluşmadı, tekelleşme her alanda önlenmeli rekabete açık hale getirilmeli, rüşvet ve kayırma ancak çoklu denetim ve ortak bilinçle engellenebilir. Özel okullar mutlaka gerçek orana çekilmeli ve programı ortak hale getirilmeli; imtiyaz ve hususilik burdan başlar. Devletiniz şekillenirken şehirleri inşa ederken sınıfa göre özel alanlar işte bu kültürden doğar. Oysa biz müslümanız ve hacca gideriz; herkes sade bir ihram giyer… böyle bir dine mensup bir topluluk nasıl olur da mekanları ve sosyal hayatını insan ruhuna aykırı kurar. Denetimler kurumlar arası dayanışma ile yapmalı; devlet destekli kurumlar, odalar, meslek örgütleri, belediyeler bu döngünün parçası olmalı… yapılan işler demokrasiyi seviyorsak halka da sorulmalı ki sorumluluk ortak olmalı; biri yanlış yapsa diğeri yanlışı görebilmeli… kaçak yapı yapan kat çıkan, insanı öncelemeyen kıymet vermeyen, plan değiştiren, kanunlara muhalefet eden gerekli cezayı şimdiden almalı ki, bir daha çocuklarımızı kardeşlerimizi, anne ve babalarımızı elim hadiselerde kaybetmeyelim. Biliyormusunuz! Türkiye’deki kanunlar Avrupa’daki kanunlardan daha sert ve katı… ancak sonuç ortada… düşünmek gerekir… ortak çözüm gerekir. Bu iş kanunlarla sınırlı değil demek ki; eğitim ile aileyle ve oluşan umumi kültürle ilgili… bir işi insana mutluluk versin amacıyla mı yapıyorsunuz yoksa hırsınızı ve egonuzu tatmin için mi? Ve yaptığınız evlatlarınıza ne kazandırıyor? Eskiden eğitimin en önemli parçası insanı erdemli hale getirme amacıydı… müesseseler ona göre şekillenir, her mesleği ona göre icra ederdiniz. Denetim kendi içimizden başlar, bu otelin sahibi heralde herşeyi biliyordu ve önemsemiyordu: zira insanları mutlu etmek onları önemsemek bir erdem meselesidir. Para muhtemelen onun için insandan kıymetliydi… peki sadece bu firma mı böyle emin olun toplumun geneli böyle ve bu artık ortak davranış modeli olmuş… siyaset de böyle ahlak ve istikamet üzere gelenekle yapılınca değeri nasıl…! popüler günlük yapılınca nasıl…! yazmaya bile gerek yok. O zaman insanımızın huzuru ve mutluluğu için ben değil biz diyebilecek bir eğitim, bu eğitim için de irade ve sorumluluk göstermeliyiz. Yüreğimizle çocuklarımızı şefkatla kucaklamalıyız. Devlete, millete ve kanunlarımıza çok ihtimam göstermeli; ağlamamak için doğruyu cesaretle haykırmalıyız. Bu mesele onun bunun yetki paylaşımı değil toptan ahlak meselesidir. Selametle… iyi ve cesur olun…