Ramazan duası, Ramazan ayının feyzine ve bereketine uygun bir biçimde hazırlanmış uzun ve anlamlı bir dua metnidir.
Bu dua içinde Allah’ın birçok ismine yer verilir ve ayetlerden alıntılar yapılır.
RAMAZAN DUASI NEDİR?
Halk arasında “Ramazan-ı Şerif Duası” veya kısaca “Ramazan Duası” olarak bilinir.
Bu dua, Allah’a övgüler sunarak O’nun lütfunu, rahmetini ve bağışlanmasını talep etmeyi amaçlar. Özellikle Ramazan’ın manevi atmosferini derinden hissetmek isteyenler tarafından sıkça okunur.
Peygamberimiz’e atfedilen bazı menkıbelerde, Cebrail tarafından getirilen özel bir dua olduğu da belirtilir.
Ramazan Duası, insanın Rabbine karşı tam bir teslimiyet duygusuyla yakarmasına vesile olur. İçinde yer alan ayet cümleleri, Allah’ın isimleri ve sıfatlarıyla yapılan zikir, kulluk bilincinin pekişmesine yardımcıdır. İçeriğinde çoğunlukla affedilmeyi isteme, rahmete erişme ve hidayete nail olma gibi niyetler vardır.
RAMAZAN DUASI OKUMAK VE RAMAZAN DUASI DİNLEMEK Ramazan duasını okumak, Ramazan ayının manevi havasına derinlik katar.
Bu dua, oruç ibadetinin yoğun yaşandığı gecelerde veya iftar-sahur vakitlerinde okunabilir.
Dileyen, tek başına veya aileyle birlikte sesli ya da sessiz olarak okumayı tercih edebilir.
Ramazan duasını dinlemek de en az okumak kadar etkilidir.
Sesli okuyan kişilerin titiz ve güzel telaffuzla aktardığı bu uzun dua, kalplere huzur ve coşku verir. Özellikle hafızlardan veya hocalardan dinlendiğinde, duanın ruhu daha iyi hissedilir.
Camilerde, teravih sonrası toplu halde bu duayı dinleme geleneği de yaygındır.
Televizyon ve radyo programlarında iftar saatlerinde yayınlanabilen bu dua, tüm halka manevi bir atmosfer sunar.
Kimi zaman aile ortamında bir kişi okur, diğerleri dinler ve “amin” diyerek katılır.
RAMAZAN DUASI NASIL YAPILIR?
Ramazan duası yapmak için özel bir şart yoktur; istenilen zaman ve mekanda dua edilebilir.
Dua öncesinde abdest almak, temiz bir ortam seçmek ve kıbleye dönmek tavsiye edilir.
Bu hazırlıklar, manevi yoğunluğu artırır.
Dua sırasında içtenlik ve samimiyet çok önemlidir. İsteyen, ellerini semaya kaldırıp yavaşça ve her isme saygı göstererek duayı okuyabilir.
Manasını düşünerek ve kalben huzurla okumak, duanın etkisini artırır.
Cemaatle yapılacaksa, bir kişi yüksek sesle okur ve diğerleri dinleyerek “amin” der.
Bireysel okunuyorsa, sessiz veya sesli biçimde Allah’a yönelip okuma yapılabilir.
Duanın sonunda salavat getirip Fatiha suresiyle kapatmak yaygın bir uygulamadır.
Bismillâhirrahmânirrahîm اللّٰهُمَّ اِنّ۪ي اَسْاَلُكَ بِاسْمِكَ الْحُسْنٰى يَا اللّٰهُ فَاعْلَمْ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ يَا رَحْمٰنُ الرَّحْمٰنُ عَلَّمَ الْقُرْاٰنَ يَا رَح۪يمُ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُورًا رَح۪يمًا يَا مَالِكُ مٰلِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِ يَا قُدُّوسُ اَلْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ يَا مُتَعَالِ فَتَعَالَى اللّٰهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ يَا سَلَامُ وَاللّٰهُ يَدْعُو اِلٰى دَارِ السَّلَامِ يَا مُؤْمِنُ اَلْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَز۪يزُ يَا عَز۪يزُ وَكَانَ اللّٰهُ عَز۪يزًا حَك۪يمًا يَا جَبَّارُ اَلْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ يَا خَالِقُ فَتَبَارَكَ اللّٰهُ اَحْسَنُ الْخَالِق۪ينَ يَا مُصَوِّرُ هُوَ الَّذ۪ي يُصَوِّرُكُمْ فِي الْاَرْحَامِ يَا بَارِئُ الْمُصَوِّرُ يَا اَوَّلُ هُوَ الْاَوَّلُ وَالْاٰخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ يَا شَكُورُ اِنَّ رَبَّنَا لَغَفُورٌ شَكُورٌ يَا وَدُودُ وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ يَا ظَاهِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ يَا قَٓائِمًا بِالْقِسْطِ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ يَا حَيُّ اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ يَا عَل۪يمُ يَا بَص۪يرُ اِنَّ اللّٰهَ بَص۪يرٌ بِالْعِبَادِ يَا حَل۪يمُ اِنَّهُ لَعَل۪يمٌ حَل۪يمٌ يَا حَك۪يمُ وَكَانَ اللّٰهُ عَز۪يزًا حَك۪يمًا يَا كَر۪يمُ اِنَّ اللّٰهَ لَغَنِيٌّ كَر۪يمٌ يَا قَادِرُ قُلْ هُوَ الْقَادِرُ عَلٰى اَنْ يَبْعَثَ يَا مُقْتَدِرُ عِنْدَ مَل۪يكٍ مُقْتَدِرٍ يَا بَاعِثُ اِنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ يَا رَازِقُ وَاللّٰهُ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ يَا وَارِثُ وَلِلّٰهِ م۪يرَاثُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ يَا قَوِيُّ اِنَّ اللّٰهَ لَقَوِيٌّ عَز۪يزٌ يَا شَه۪يدُ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ شَه۪يدٌ يَا مُبْدِئُ اِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ يَا رَزَّاقُ وَاللّٰهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَٓاءُ يَا تَوَّابُ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ تَوَّابًا رَح۪يمًا يَا وَهَّابُ اِنَّكَ اَنْتَ الْوَهَّابُ يَا جَل۪يلُ ذُو الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ يَا جَم۪يلُ فَاصْبِرْ صَبْرًا جَم۪يلًا يَا وَك۪يلُ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلًا يَا كَافِي وَكَفَى اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ الْقِتَالَ يَا وَل۪يُّ وَهُوَ الْوَلِيُّ الْحَم۪يدُ يَا رَبُّ فَتَبَارَكَ اللّٰهُ رَبُّ الْعَالَم۪ينَ يَا غَن۪يُّ وَاللّٰهُ الْغَن۪يُّ وَاَنْتُمُ الْفُقَرَٓاءُ يَا شَكُورُ اِنَّ اللّٰهَ شَاكِرٌ عَل۪يمٌ يَا خَلَّاقُ وَهُوَ الْخَلَّاقُ الْعَل۪يمُ يَا مُحْسِنُ وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَ يَا قَد۪يرُ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ يَا مُفَضِّلُ وَاللّٰهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظ۪يمِ يَا مُتِمُّ وَيُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكَ يَا مُعِزُّ تُعِزُّ مَنْ تَشَٓاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَٓاءُ يَا رَف۪يعُ رَف۪يعُ الدَّرَجَاتِ ذُو الْعَرْشِ يَا شَف۪يعُ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُ يَا كَب۪يرُ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلِيًّا كَب۪يرًا يَا حَقُّ فَتَعَالَى اللّٰهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ يَا بَرُّ اِنَّهُ هُوَ الْبَرُّ الرَّح۪يمُ يَا وِتْرُ وَالشَّفْعِ وَالْوِتْرِ يَا غَفَّارُ اِنَّهُ كَانَ غَفَّارًا يَا غَافِرُ وَاَنْتَ خَيْرُ الْغَافِر۪ينَ يَا حَم۪يدُ تَنْز۪يلٌ مِنْ حَك۪يمٍ حَم۪يدٍ يَا مَنَّانُ بَلِ اللّٰهُ يَمُنُّ عَلَيْكُمْ يَا بَاق۪ي وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ يَا وَاحِدُ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ يَا مَت۪ينُ اِنَّ اللّٰهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَت۪ينُ يَا هَادِي اِنَّ اللّٰهَ يَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُ يَا بَد۪يعُ بَد۪يعُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ يَا عَل۪يمُ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ يَا فَتَّاحُ وَهُوَ الْفَتَّاحُ الْعَل۪يمُ يَا مُح۪يطُ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ مُح۪يطٌ يَا قَاض۪ي وَاللّٰهُ يَقْض۪ي بِالْحَقِّ يَا صَمَدُ اللّٰهُ الصَّمَدُ يَا حَس۪يبُ وَكَانَ اللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ حَس۪يبًا يَا نَص۪يرُ نِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّص۪يرُ يَا وَاسِعُ وَكَانَ اللّٰهُ وَاسِعًا حَك۪يمًا يَا قَاهِرُ وَهُوَ الْقَاهِرُ فَوْقَ عِبَادِه۪ يَا كَب۪يرُ الْكَب۪يرُ الْمُتَعَالِ يَا مَنْ لَيْسَ لَهُ وَلَدٌ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ يَا مَنْ لَيْسَ كَمِثْلِه۪ شَيْءٌ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ نِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّص۪يرُ وَلَٓا حَوْلَ وَلَٓا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظ۪يمِ اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ الطَّيِّبِينَ الطَّاهِرِينَ بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ اٰمِينَ Bismillahirrahmânirrahîm Allahümme innî es’elüke bi-ismikel hüsnâ Yâ Allah, fa’lem ennehu lâ ilâhe illallâh Yâ Rahmân, er-Rahmânu allemel Kur’ân Yâ Rahîm, ve kânallâhu Ğafûran Rahîmâ Yâ Mâlik, Mâliki yevmid-dîn Yâ Kuddûs, el-Meliku’l-Kuddûsu’s-Selâm Yâ Müteâl, fe-teâlellâhü’l-Meliku’l-Hakku Yâ Selâm, vallâhu yed’û ilâ dâri’s-selâm Yâ Mü’min, el-Mü’minü’l-Müheyminü’l-Azîz Yâ Azîz, ve kânallâhu Azîzen Hakîmâ Yâ Cebbâr, el-Cebbâru’l-Mutekebbir Yâ Khâlik, fe-tebârekallâhu ahsenül-hâlikîn Yâ Musavvir, huvellezî yusavvirukum fi’l-erhâm Yâ Bâri’, el-Bâri’u’l-Musavvir Yâ Evvel, huve’l-Evvelu ve’l-Âhiru ve’z-Zâhiru ve’l-Bâtın Yâ Şekûr, inne Rabbena le-Gafûrun Şekûr Yâ Vedûd, ve huve’l-Gafûru’l-Vedûd Yâ Zâhir, ve’z-Zâhiru ve’l-Bâtın Yâ Kâimen bi’l-kıst, lâ ilâhe illâ Hû Yâ Hayy, Allâhu lâ ilâhe illâ Huve’l-Hayyü’l-kayyûm Yâ Alîm, yâ Basîr, innallâhe Basîrun bi’l-ibâd Yâ Halîm, innehû le Alîmun Halîm Yâ Hakîm, ve kânallâhu Azîzen Hakîmâ Yâ Kerîm, innallâhe le Ğaniyyün Kerîm Yâ Kâdir, kul huve’l-Kâdiru alâ en yeb’ase Yâ Muktedir, inde Melîkin Muktedir Yâ Bâis, innallâhe yeb’asu men fi’l-kubûr Yâ Râzık, vallâhu hayru’r-Râzıkîn Yâ Vâris, ve lillâhi mîrâsü’s-semâvâti ve’l-ard Yâ Kaviyy, innallâhe le Kaviyyün Azîz Yâ Şehîd, innallâhe alâ kulli şey’in Şehîd Yâ Mubdi’, innehû huve yubdi’u ve yu’îd Yâ Rezzâk, vallâhu yerzuku men yeşâ’ Yâ Tevvâb, innallâhe kâne Tevvâben Rahîmâ Yâ Vehhâb, inneke Ente’l-Vehhâb Yâ Celîl, Zü’l-Celâli ve’l-İkrâm Yâ Cemîl, fasbir sabran cemîlâ Yâ Vekîl, ve kefâ billâhi Vekîlâ Yâ Kâfî, ve kefellâhü’l-mü’minîne’l-kıtâl Yâ Veliyy, ve huve’l-Veliyyü’l-Hamîd Yâ Rabb, fe tebârekallâhu Rabbu’l-âlemîn Yâ Ganîyy, vallâhu’l-Ganîyyu ve entümü’l-fukarâ Yâ Şekûr, innallâhe Şâkirun Alîm Yâ Hallâk ve huve’l-Hallâku’l-Alîm Yâ Muhsin, vallâhu yuhibbu’l-muhsinîn Yâ Kadîr, vallâhu alâ külli şey’in Kadîr Yâ Mufaddıl, vallâhu Zû’l-fadli’l-Azîm Yâ Mutimm, ve yutimmu ni’metehu aleyk Yâ Mu’izz, tu’izzu men teşâü ve tüzillu men teşâ Yâ Refî’, Refî’ud-derecâti Zü’l-Arş Yâ Şefî’, men zellezî yeşfe’u indeh Yâ Kebîr, innallâhe kâne Aliyyen Kebîrâ Yâ Hakk, fe-te‘âlellâhü’l-Melikü’l-Hakk Yâ Barr, innehû huve’l-Barru’r-Rahîm Yâ Vitr, ve’ş-Şef‘i ve’l-Vitr Yâ Gaffâr, innehû kâne Gaffârâ Yâ Gâfir, ve Ente hayru’l-Gâfirîn Yâ Hamîd, tenzîlun min Hakîmin Hamîd Yâ Mennân, belillâhu yemunnu aleykum Yâ Bâkî, ve yebkâ vechü Rabbike Zü’l-Celâli ve’l-İkrâm Yâ Vâhid, kul huve’llâhu Ahad Yâ Metîn, innallâhe huve’r-Razzâku zû’l-kuvveti’l-Metîn Yâ Hâdî, innallâhe yehdî men yeşâ Yâ Bedî’, Bedî’u’s-semâvâti ve’l-ard Yâ Alîm, Âlimu’l-ğaybi ve’ş-şehâdeh Yâ Fettâh, ve huve’l-Fettâhu’l-Alîm Yâ Muhît, vellâhu bimâ ta’melûne Muhît Yâ Kâdî, vallâhu yakzî bil-hakk Yâ Samad, Allâhu’s-Samad Yâ Hasîb, ve kânallâhu alâ kulli şey’in Hasîbâ Yâ Nasîr, ni’me’l-Mevlâ ve ni’me’n-Nasîr Yâ Vâsi’, ve kânallâhu Vâsian Hakîmâ Yâ Kâhir, ve huve’l-Kâhiru fevka ibâdih Yâ Kebîr, el-Kebîru’l-Müteâl Yâ men leyse lehû veledün, lem yelid ve lem yûled ve lem yekun lehû kufuven ehad Yâ men leyse kemislihî şey’ün, ve huve’s-Semî’ul Basîr, ni’me’l-Mevlâ ve ni’me’n-Nasîr Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-Aliyyi’l-Azîm Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî’t-tayyibîne’t-tâhirîn birahmetike yâ Erhamer-Râhimîn Vel-hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn Âmîn Ramazan duasında Allah’ın yüceliği ve birliği vurgulanır. İçinde çok sayıda ayet cümlesi ve Allah’ın isimleri yer alır.
Her bölümde kul, Rabbini farklı vasıflarıyla övmeye devam eder.Üç cümlelik bir övgü, ardından bağışlanma, hidayet ve merhamet talebi gelir.
Günahların affı, rızkın artması ve dünya-âhiret saadeti gibi konular da dua boyunca zımnen işlenir. Özellikle Esma-i Hüsna’nın zikredildiği kısımlarda Allah’ın sıfatları hatırlatılır.
Rabbimizin her şeye gücü yettiği, kullarına merhamet ettiği, dualara icabet eden yegâne ilah olduğu açıkça ifade edilir.
Bu yönüyle dua, tevhid inancını pekiştirir ve kalpleri huzurlu kılar.
Metin boyunca insanın acizliği, Allah’ın sonsuz kudreti önünde itiraf edilmiş olur.
RAMAZAN DUASI HANGİ AYETTE VE SUREDE GEÇİYOR?
Ramazan duası Kur’an’da tek parça bir metin değildir.
Bu dua, Kur’an’daki çeşitli ayetlerden alınmış ifadeleri ve Esma-i Hüsna’yı içerir.
Yani “Ramazan Duası” şeklinde müstakil bir sure veya ayet yoktur.
Duanın içinde “Fa’lem ennehu lâ ilâhe illallah” gibi Kur’an pasajlarından alınma cümleler yer alır. “Ve kânallâhu Ğafûran Rahîmâ” ifadesi de birçok ayette tekrar eden bir anlatımdır.
Metin genel olarak 99 ismi şerif ve bazı kısa ayet kısımlarını harmanlayarak uzun bir dua oluşturur.
Ramazan ayına dair Kur’an’daki esas pasaj Bakara Suresi 183-185. ayetlerdir.
Ancak buradaki ayetlerde tam bu dualar bulunmaz.
Ramazan duası, gelenekte aktarılan bir dua mecmuasıdır ve halk arasında bu isimle anılır.
RAMAZAN DUASI KUR’AN-I KERİM'DE KAÇINCI SAYFADA?
Kur’an-ı Kerim’de Ramazan duası birebir yer almadığı için herhangi bir sayfa numarasıyla ilişkilendirmek mümkün değildir.
Bu dua, Kur’an’dan derlenmiş cümleler içerir ancak tek bir bütün halinde Mushaf’ta yazılı değildir.
Halk arasındaki bazı yanlış anlamalar, bu duanın Kur’an’da bir sure gibi yer aldığını düşündürse de gerçekte böyle bir sure yoktur.
Ramazan ayıyla ilgili ayetler Bakara suresinde bulunur.
Türkiye’de yaygın kullanılan Mushaf düzeninde bu ayetler 28. ve 29. sayfalara denk gelir.
Ramazan duasını arayanların bilmesi gereken, onun kitap halinde yazılmış bir dua metni olduğudur; Kur’an’ın sayfalarından biri değildir.
Ramazan ayının değeri Kur’an’da açıklandığı halde, özel bir “Ramazan Duası” ayeti göze çarpmaz.
Bu yüzden dualar, genelde dua kitaplarından veya din alimlerinin hazırladığı mecmualardan öğrenilir.
Ramazan duası da bu kaynaklarda birkaç sayfa olarak bulunur.
RAMAZAN DUASI KABUL OLMASI İÇİN HANGİ SUREDEN SONRA OKUNMALI?
Ramazan duasının kabul olması için belli bir sureden hemen sonra okunması şart koşulmamıştır. İslam’da duaların kabulünde esas olan samimiyet, ihlas ve Allah’ın takdiridir.
Yani herhangi bir sureden sonra okuma zorunluluğu yoktur.
Bununla birlikte halk arasında bazı gelenekler vardır.
Kimi, Yasin Suresi okuduktan sonra Ramazan duasını ekler.
Kimi, teravih sonrasında veya hatim duası esnasında okumayı tercih eder.Özellikle hatim bitince toplu dua yapılan ortamlarda Ramazan duasının da eklenmesi yaygındır.
Ancak bu tamamen manevi bir tercih ve inanç meselesidir.
Duaların makbuliyet zamanları ve mekanları vardır ama sabit bir sureye bağlanmamıştır.
Ramazan duası birkaç sayfalık bir metindir.
Dua kitaplarında Arapça orijinali, Türkçe harflerle yazılışı ve meali verildiğinde toplamda ortalama üç-dört sayfa yer kapladığı görülür.
Yazı boyutuna bağlı olarak bu sayfa miktarı değişebilir.
Bazı kitapçıklarda, sadece Arapça metin ve kısa okunuşu sunulduğunda bir iki sayfaya da sığabilir.
Açıklamaları, faziletleri ve kısa tefsirleri eklendiğinde daha uzun sayfalara yayılabilir.
Genelde dua mecmualarında özel bir başlık altında birkaç sayfalık bölüm olarak bulunur.
Kur’an sureleri gibi onlarca sayfa tutan bir metin değildir; uzun bir dua olsa da birkaç sayfa içinde tamamı yazılır.
Biraz dikkatli okunuşla 10-15 dakikada okuyup bitirilebilecek bir metindir.
Bu yüzden, isteyenler rahatlıkla tümünü okuyabilir ya da belli bölümlerini tercih edebilir.
RAMAZAN DUASI FAZİLETİ VE SIRLARI NELERDİR?
RAMAZAN DUASININ FAYDALARI VE ETKİLERİ Ramazan duasının faziletleri hakkında çeşitli rivayetler bulunmaktadır.
Bu rivayetlerde duanın, oruçlunun manevi mertebesini yükselttiği, günahların bağışlanmasına vesile olduğu ve Ramazan ayının bereketini artırdığı anlatılır.
Halk arasında, bu duayı düzenli okuyanın Kadir Gecesi’ni idrak edeceğine dair inançlar da yaygındır.
Bazı nakillerde, ramazan duasını okuyan kişinin her türlü hayırlı arzusunun karşılanacağı söylenir.
Maddi manevi sıkıntıları hafifletmesi ve rızkın bollaşması gibi beklentiler dile getirilir.
Bu anlatımlar, duayı okuyanların manevi motivasyonunu yükseltir.
Dua boyunca Allah’ın isimleri zikredildiği için, kişi sanki Esma-i Hüsna’yı da tekrar etmiş olur.
Bu da kalbe huzur ve zikir sevabı kazandırır.
Peygamberimiz’e atfedilen menkıbelerde, bu duanın Allah katında makbuliyetine dair işaretler verilir.
RAMAZAN DUASI SABAH VE AKŞAM NAMAZLARINDA OKUNUR MU?
Ramazan duasını sabah veya akşam namazlarının ardından okumak mümkündür. İslam’da namaz sonrası dua etmek sünnettir ve birçok dua bu vakitlerde okunur.
Ramazan duası da samimi bir kalple her vakit namazdan sonra edilebilir.
Namazların arkasından edilen duaların kabulünün umulduğu rivayet edilir. Özellikle sabah namazı sonrası zihin berrak olduğu için bu duayı okumak bereketli kabul edilir.
Aynı şekilde akşam namazından sonra da iftar yapılmışsa şükür niyetine dua edilebilir.
Bu dua namazın farzı veya sünneti değildir. İsteyenler, namaz bitince ellerini açar ve istediği duayı yapar.
Ramazan duası, bu esnada içtenlikle okunduğunda ruhu besler ve ibadet hazzını artırır.
RAMAZAN DUASI KAÇINCI CÜZ?
Ramazan duası Kur’an’ın hiçbir cüzüne doğrudan bağlı değildir.
Kur’an cüzlerine bakıldığında “Ramazan Duası” başlıklı bir bölüm yoktur.
Bu dua geleneksel kaynaklarda yer alan, ayet cümleleriyle süslenmiş bir münacat metnidir.
Ramazan ayına dair ayetler, Bakara suresinin 2. cüzünde bulunur.
Ancak dua şeklinde Ramazan duası diye adlandırılan uzun metin, Mushaf’ın herhangi bir cüzünde geçmez.
Bu yüzden “Ramazan duası şu cüzdedir” demek doğru olmaz.
Yani cüz numarası ve Ramazan duası arasında doğrudan bir ilişki bulunmaz.
Dua, dua kitaplarında veya risalelerde yer alır.
Ramazan ayıyla ilgili sure ve ayetlerin yer aldığı cüz başka, bu duanın okunduğu metinler başka kaynaklardadır.
Arapça Metin:Bismillâhirrahmânirrahîm اللّٰهُمَّ اِنّ۪ي اَسْاَلُكَ بِاسْمِكَ الْحُسْنٰى يَا اللّٰهُ فَاعْلَمْ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ يَا رَحْمٰنُ الرَّحْمٰنُ عَلَّمَ الْقُرْاٰنَ يَا رَح۪يمُ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُورًا رَح۪يمًا يَا مَالِكُ مٰلِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِ يَا قُدُّوسُ اَلْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ يَا مُتَعَالِ فَتَعَالَى اللّٰهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ يَا سَلَامُ وَاللّٰهُ يَدْعُو اِلٰى دَارِ السَّلَامِ يَا مُؤْمِنُ اَلْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَز۪يزُ يَا عَز۪يزُ وَكَانَ اللّٰهُ عَز۪يزًا حَك۪يمًا يَا جَبَّارُ اَلْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ يَا خَالِقُ فَتَبَارَكَ اللّٰهُ اَحْسَنُ الْخَالِق۪ينَ يَا مُصَوِّرُ هُوَ الَّذ۪ي يُصَوِّرُكُمْ فِي الْاَرْحَامِ يَا بَارِئُ الْمُصَوِّرُ يَا اَوَّلُ هُوَ الْاَوَّلُ وَالْاٰخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ يَا شَكُورُ اِنَّ رَبَّنَا لَغَفُورٌ شَكُورٌ يَا وَدُودُ وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ يَا ظَاهِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ يَا قَٓائِمًا بِالْقِسْطِ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ يَا حَيُّ اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ يَا عَل۪يمُ يَا بَص۪يرُ اِنَّ اللّٰهَ بَص۪يرٌ بِالْعِبَادِ يَا حَل۪يمُ اِنَّهُ لَعَل۪يمٌ حَل۪يمٌ يَا حَك۪يمُ وَكَانَ اللّٰهُ عَز۪يزًا حَك۪يمًا يَا كَر۪يمُ اِنَّ اللّٰهَ لَغَنِيٌّ كَر۪يمٌ يَا قَادِرُ قُلْ هُوَ الْقَادِرُ عَلٰى اَنْ يَبْعَثَ يَا مُقْتَدِرُ عِنْدَ مَل۪يكٍ مُقْتَدِرٍ يَا بَاعِثُ اِنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ يَا رَازِقُ وَاللّٰهُ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ يَا وَارِثُ وَلِلّٰهِ م۪يرَاثُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ يَا قَوِيُّ اِنَّ اللّٰهَ لَقَوِيٌّ عَز۪يزٌ يَا شَه۪يدُ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ شَه۪يدٌ يَا مُبْدِئُ اِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ يَا رَزَّاقُ وَاللّٰهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَٓاءُ يَا تَوَّابُ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ تَوَّابًا رَح۪يمًا يَا وَهَّابُ اِنَّكَ اَنْتَ الْوَهَّابُ يَا جَل۪يلُ ذُو الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ يَا جَم۪يلُ فَاصْبِرْ صَبْرًا جَم۪يلًا يَا وَك۪يلُ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلًا يَا كَافِي وَكَفَى اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ الْقِتَالَ يَا وَل۪يُّ وَهُوَ الْوَلِيُّ الْحَم۪يدُ يَا رَبُّ فَتَبَارَكَ اللّٰهُ رَبُّ الْعَالَم۪ينَ يَا غَن۪يُّ وَاللّٰهُ الْغَن۪يُّ وَاَنْتُمُ الْفُقَرَٓاءُ يَا شَكُورُ اِنَّ اللّٰهَ شَاكِرٌ عَل۪يمٌ يَا خَلَّاقُ وَهُوَ الْخَلَّاقُ الْعَل۪يمُ يَا مُحْسِنُ وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَ يَا قَد۪يرُ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ يَا مُفَضِّلُ وَاللّٰهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظ۪يمِ يَا مُتِمُّ وَيُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكَ يَا مُعِزُّ تُعِزُّ مَنْ تَشَٓاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَٓاءُ يَا رَف۪يعُ رَف۪يعُ الدَّرَجَاتِ ذُو الْعَرْشِ يَا شَف۪يعُ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُ يَا كَب۪يرُ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلِيًّا كَب۪يرًا يَا حَقُّ فَتَعَالَى اللّٰهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ يَا بَرُّ اِنَّهُ هُوَ الْبَرُّ الرَّح۪يمُ يَا وِتْرُ وَالشَّفْعِ وَالْوِتْرِ يَا غَفَّارُ اِنَّهُ كَانَ غَفَّارًا يَا غَافِرُ وَاَنْتَ خَيْرُ الْغَافِر۪ينَ يَا حَم۪يدُ تَنْز۪يلٌ مِنْ حَك۪يمٍ حَم۪يدٍ يَا مَنَّانُ بَلِ اللّٰهُ يَمُنُّ عَلَيْكُمْ يَا بَاق۪ي وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ يَا وَاحِدُ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ يَا مَت۪ينُ اِنَّ اللّٰهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَت۪ينُ يَا هَادِي اِنَّ اللّٰهَ يَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُ يَا بَد۪يعُ بَد۪يعُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ يَا عَل۪يمُ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ يَا فَتَّاحُ وَهُوَ الْفَتَّاحُ الْعَل۪يمُ يَا مُح۪يطُ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ مُح۪يطٌ يَا قَاض۪ي وَاللّٰهُ يَقْض۪ي بِالْحَقِّ يَا صَمَدُ اللّٰهُ الصَّمَدُ يَا حَس۪يبُ وَكَانَ اللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ حَس۪يبًا يَا نَص۪يرُ نِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّص۪يرُ يَا وَاسِعُ وَكَانَ اللّٰهُ وَاسِعًا حَك۪يمًا يَا قَاهِرُ وَهُوَ الْقَاهِرُ فَوْقَ عِبَادِه۪ يَا كَب۪يرُ الْكَب۪يرُ الْمُتَعَالِ يَا مَنْ لَيْسَ لَهُ وَلَدٌ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ يَا مَنْ لَيْسَ كَمِثْلِه۪ شَيْءٌ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ نِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّص۪يرُ وَلَٓا حَوْلَ وَلَٓا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظ۪يمِ اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ الطَّيِّبِينَ الطَّاهِرِينَ بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ اٰمِينَ Türkçe Harflerle Yazılışı:Bismillahirrahmânirrahîm Allahümme innî es’elüke bi-ismikel hüsnâ Yâ Allah, fa’lem ennehu lâ ilâhe illallâh Yâ Rahmân, er-Rahmânu allemel Kur’ân Yâ Rahîm, ve kânallâhu Ğafûran Rahîmâ Yâ Mâlik, Mâliki yevmid-dîn Yâ Kuddûs, el-Meliku’l-Kuddûsu’s-Selâm Yâ Müteâl, fe-teâlellâhü’l-Meliku’l-Hakku Yâ Selâm, vallâhu yed’û ilâ dâri’s-selâm Yâ Mü’min, el-Mü’minü’l-Müheyminü’l-Azîz Yâ Azîz, ve kânallâhu Azîzen Hakîmâ Yâ Cebbâr, el-Cebbâru’l-Mütekebbir Yâ Khâlik, fe-tebârekallâhu ahsenül-hâlikîn Yâ Musavvir, huvellezî yusavvirukum fi’l-erhâm Yâ Bâri’, el-Bâri’u’l-Musavvir Yâ Evvel, huve’l-Evvelu ve’l-Âhiru ve’z-Zâhiru ve’l-Bâtın Yâ Şekûr, inne Rabbena le-Gafûrun Şekûr Yâ Vedûd, ve huve’l-Gafûru’l-Vedûd Yâ Zâhir, ve’z-Zâhiru ve’l-Bâtın Yâ Kâimen bi’l-kıst, lâ ilâhe illâ Hû Yâ Hayy, Allâhu lâ ilâhe illâ Huve’l-Hayyü’l-kayyûm Yâ Alîm, yâ Basîr, innallâhe Basîrun bi’l-ibâd Yâ Halîm, innehû le Alîmun Halîm Yâ Hakîm, ve kânallâhu Azîzen Hakîmâ Yâ Kerîm, innallâhe le Ğaniyyün Kerîm Yâ Kâdir, kul huve’l-Kâdiru alâ en yeb’ase Yâ Muktedir, inde Melîkin Muktedir Yâ Bâis, innallâhe yeb’asu men fi’l-kubûr Yâ Râzık, vallâhu hayru’r-Râzıkîn Yâ Vâris, ve lillâhi mîrâsü’s-semâvâti ve’l-ard Yâ Kaviyy, innallâhe le Kaviyyün Azîz Yâ Şehîd, innallâhe alâ kulli şey’in Şehîd Yâ Mubdi’, innehû huve yubdi’u ve yu’îd Yâ Rezzâk, vallâhu yerzuku men yeşâ’ Yâ Tevvâb, innallâhe kâne Tevvâben Rahîmâ Yâ Vehhâb, inneke Ente’l-Vehhâb Yâ Celîl, Zü’l-Celâli ve’l-İkrâm Yâ Cemîl, fasbir sabran cemîlâ Yâ Vekîl, ve kefâ billâhi Vekîlâ Yâ Kâfî, ve kefellâhü’l-mü’minîne’l-kıtâl Yâ Veliyy, ve huve’l-Veliyyü’l-Hamîd Yâ Rabb, fe tebârekallâhu Rabbu’l-âlemîn Yâ Ganîyy, vallâhu’l-Ganîyyu ve entümü’l-fukarâ Yâ Şekûr, innallâhe Şâkirun Alîm Yâ Hallâk, ve huve’l-Hallâku’l-Alîm Yâ Muhsin, vallâhu yuhibbu’l-muhsinîn Yâ Kadîr, vallâhu alâ külli şey’in Kadîr Yâ Mufaddıl, vallâhu Zû’l-fadli’l-Azîm Yâ Mutimm, ve yutimmu ni’metehu aleyk Yâ Mu’izz, tu’izzu men teşâü ve tüzillu men teşâ Yâ Refî’, Refî’ud-derecâti Zü’l-Arş Yâ Şefî’, men zellezî yeşfe’u indeh Yâ Kebîr, innallâhe kâne Aliyyen Kebîrâ Yâ Hakk, fe-te‘âlellâhü’l-Melikü’l-Hakk Yâ Barr, innehû huve’l-Barru’r-Rahîm Yâ Vitr, ve’ş-Şef‘i ve’l-Vitr Yâ Gaffâr, innehû kâne Gaffârâ Yâ Gâfir, ve Ente hayru’l-Gâfirîn Yâ Hamîd, tenzîlun min Hakîmin Hamîd Yâ Mennân, belillâhu yemunnu aleykum Yâ Bâkî, ve yebkâ vechü Rabbike Zü’l-Celâli ve’l-İkrâm Yâ Vâhid, kul huve’llâhu Ahad Yâ Metîn, innallâhe huve’r-Razzâku zû’l-kuvveti’l-Metîn Yâ Hâdî, innallâhe yehdî men yeşâ Yâ Bedî’, Bedî’u’s-semâvâti ve’l-ard Yâ Alîm, Âlimu’l-ğaybi ve’ş-şehâdeh Yâ Fettâh, ve huve’l-Fettâhu’l-Alîm Yâ Muhît, vellâhu bimâ ta’melûne Muhît Yâ Kâdî, vallâhu yakzî bil-hakk Yâ Samad, Allâhu’s-Samad Yâ Hasîb, ve kânallâhu alâ kulli şey’in Hasîbâ Yâ Nasîr, ni’me’l-Mevlâ ve ni’me’n-Nasîr Yâ Vâsi’, ve kânallâhu Vâsian Hakîmâ Yâ Kâhir, ve huve’l-Kâhiru fevka ibâdih Yâ Kebîr, el-Kebîru’l-Müteâl Yâ men leyse lehû veledün, lem yelid ve lem yûled ve lem yekun lehû kufuven ehad Yâ men leyse kemislihî şey’ün, ve huve’s-Semî’ul Basîr, ni’me’l-Mevlâ ve ni’me’n-Nasîr Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-Aliyyi’l-Azîm Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî’t-tayyibîne’t-tâhirîn birahmetike yâ Erhamer-Râhimîn Vel-hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn Âmîn Ramazan duası uzun olduğu için bölüm bölüm ezberlemek faydalıdır.
Her gün birkaç satırı tekrar ederek devam etmek zihni yormaz, kalıcılığı artırır.
Türkçe harflerle yazılışı üzerinden okumak isteyenler, düzgün telaffuz için mutlaka bilen birinden veya bir ses kaydından destek almalıdır.
Anlamı bilinerek ezberlenirse zihin daha kolay kavrar.
Her ismin ne ifade ettiğini düşünmek, kalple dile gelmesini sağlar.
Yazılı kâğıttan yavaşça okumak ve sesli tekrar yapmak, hafızayı güçlendirir.
Namazlardan sonra veya seher vaktinde birkaç dakika ayırarak kısmı kısmı tekrar edilebilir.
Düzenli yapılınca bir iki hafta içinde büyük bölümü zihinde kalır. İhtiyaç halinde yanınızda taşınacak bir dua metni de hızlı tekrar için yararlıdır.
RAMAZAN DUASI MEALİ NEDİR?
RAMAZAN DUASINDA NELERDEN BAHSEDİLMEKTEDİR?
Ramazan duasının mealinde öncelikle Allah’ın birliği, kudreti ve merhameti anlatılır.
Kul, “Senden başka ilah yok” ifadesini farklı şekillerde tekrarlar, Allah’ı yüceltir ve ona sığınır.
Yaratıcının rahmetinden, bağışlayıcılığından ve lütuflarından bahsedilir.
Duanın başından sonuna kadar, Allah’ın isimleriyle O’na sesleniş sürer.
Her bir isimde ayrı bir hikmet ve güzellik vurgulanır.
Zalimden kurtarma, ölüleri diriltme, affedip merhamet etme gibi sıfatlar dile getirilerek kullar, Rabbine tevekkül eder.
Ramazan dualarının özünde, kulun acziyetini ve Allah’ın sonsuz gücünü kabul etme hali bulunur.
Dünyaya dair istekler açıkça geçmese de, esma zikriyle ruha huzur verilir.
Bu şekilde insan, oruç ayında Rabbine yönelerek bütün gönül dileklerini O’na havale eder.
RAMAZAN DUASI DİĞER ADI NEDİR?
Ramazan duasının en yaygın adı “Ramazan-ı Şerif Duası” olarak bilinir.
Bazıları “Cebrail (a.s.) Duası” diye de atıfta bulunur, çünkü rivayetlerde Cebrail’in Peygamberimiz’e getirdiği dua olduğu anlatılır.
Yine bazı eski kaynaklarda “Ramazan Ayı Duası” şeklinde geçer.
Esma-i Hüsna’yı içerdiği için “Esma-i Hüsna Duası” diyenler de çıkar.
Fakat halk arasında en köklü isim “Ramazan Duası” şeklindedir.
Dua mecmualarında genelde bu başlıkla yer alır.
Bazen geleneksel kitapçıklar “Ramazan-ı Şerif Duası” başlığını atar.
Hepsi aynı metni işaret eder.
Yaygın olarak kim “Ramazan Duası” dese de, hangi kitapçığa bakılsa aynı dua metni kastedilir.
RAMAZAN DUASI TEFSİRİ NEDİR?
Ramazan duası Kur’an’daki bir sure olmadığı için klasik anlamda tefsiri bulunmaz.
Fakat bu duaların içindeki ayetlerin, Esma-i Hüsna pasajlarının açıklamaları yapılabilir.
Bu açıklamalara bazen “Ramazan duasının şerhi” veya “tefsiri” denir.
Metinde geçen her bir Allah ismi ve ayet cümlesi, Kur’an’ın farklı bölümlerinden alındığı için yorumlanabilir. Örneğin “Allâhu’s-Samad” ifadesini açıklarken İhlâs suresindeki “Samad” kelimesinin anlamı verilir.
Böylece okuyucu, dua cümlelerinin derinliğini anlar.
Bu yorumlar, duayı okuyan kişiye manayı kavrama kolaylığı sağlar.
Ayrıca kalpteki saygı ve huşu artar.
Ramazan duası şerh edilmiş metinleri okuyanlar, duadaki her bölümün niçin önemli olduğunu daha iyi bilir ve bilinçli bir şekilde okuyarak istifade eder.
Ramazan duası, Ramazan ayının kutsiyetinden yararlanmak ve manevi bereketi artırmak niyetiyle okunur.
Kişi bu dua sayesinde Allah’ın 99 ismini hatırlayarak, rahmet kapılarının kendisine açılmasını ümit eder. Özellikle günahların bağışlanması, rızkın bollaşması, hastalıklardan şifa gibi dileklerin dualarla Allah’a arz edildiği zamandır.
Bu dua aynı zamanda Ramazan atmosferine uygun bir yakarıştır. İçinde oruç ruhuna uygun tövbe, istiğfar ve tevhid vurguları bulunur. “Rahmân, Rahîm, Ğafûr” gibi isimler, insana her an Allah’ın merhametini hatırlatır.
Bazı rivayetlerde bu duayı okuyanların Kadir Gecesi’ni mutlaka fark edeceği veya Ramazan orucunun sevabını kat kat alacağı anlatılır.
Samimi okunduğunda, kalbin yumuşamasına ve Allah’a yakınlaşmaya vesile olduğu düşünülür.
Manevi açıdan incelmek ve bu mübarek ayda dualarla dolu bir gönüle sahip olmak isteyenler için etkili bir ibadettir.
RAMAZAN DUASI ABDESTSİZ OKUNUR MU?
Ramazan duasını abdestli okumak daha güzel kabul edilir.
Fakat dua etmek için abdest şartı yoktur.
Yani abdestli veya abdestsiz her halükarda Allah’a yönelerek bu dua yapılabilir.
Duanın içinde Kur’an’dan alınma cümleler yer alsa da bu, tilavet maksadıyla okunmadığı için abdestsiz okunması sakıncalı görülmez.
Ancak saygı ve edep açısından, mümkünse abdest alınması tavsiye edilir.
Temiz beden, temiz dil ve kalple dua etmek, manevi hazzı yükseltir.
Kadınların özel hallerinde de dua okunabilir.
Namaz ve oruç tutulamasa bile dua ve zikir serbesttir.
Bu yüzden Ramazan duası her an yapılabilecek manevi bir yolculuktur.
RAMAZAN DUASI KAÇ DEFA OKUNMALI?
RAMAZAN DUASI NE ZAMAN OKUNUR?
Ramazan duasının kaç defa okunması konusunda kesin bir sayı yoktur.
Bazı kaynaklarda “Ramazan’ın başında, ortasında ve sonunda birer defa okunmalı” diye öneriler yer alır.
Bazıları her Cuma gecesi veya her teravih namazından sonra okumayı tercih eder.
Dileyen, iftarın hemen ardından şükür niyetiyle okuyabilir.
Sahurda, oruca niyet etmeden önce manevi hazırlık için okunması da yaygındır.
Kadir Gecesi olduğunu düşündüğü gece boyunca bir defa veya birkaç defa okumak da halk arasında yapılır.
Her namaz sonrası okumayı alışkanlık edinenler de vardır.
Günde bir kez okumak isteyenler ise genellikle akşam-teravih namazı sonrasını seçer.
Samimiyetle ve isteyerek yapılan her okuma kıymetlidir.
Bu dua, Ramazan ayının manevi ikliminde ne kadar tekrar edilirse kalplerde o kadar iz bırakır.
RAMAZAN DUASINDAN SONRA OKUNACAK DUA Ramazan duasından sonra kısa bir kapanış duası yapmak yaygındır.
Genellikle “Allah’ım dualarımızı kabul eyle, günahlarımızı bağışla, Ramazan’ı hakkımızda hayırlı kıl” gibi birkaç cümle eklenir.
Ardından Fatiha suresi okunur ve eller yüze sürülür.
Cemaatle yapılıyorsa, topluca “amin” denilerek dua bitirilir.
Bireysel okunduğunda da kişi içindeki özel talepleri ekleyebilir.
Bazı geleneklerde Ramazan duası bitince üç defa salavat getirilip Fatiha ile kapatılır.
Bu şekilde dua, Peygamberimiz’e salât ve selâm gönderildikten sonra mühürlenmiş olur.
Namazdan veya oruçtan sonra yapılan dualarda da benzer bir yöntem izlenir. Önemli olan samimiyetle niyaz edip gönülden “amin” diyerek ibadeti sonlandırmaktır.