İsrail’in, siber saldırı ile Hizbullah'ın çağrı cihazlarını patlattığı olay, güvenlik çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Bu saldırı sonucu çok sayıda ölüm ve yaralanma yaşandı. Siber Güvenlik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol, olayı değerlendirerek vatandaşların cep telefonlarının patlatılma endişesine kapılmaması gerektiğini belirtti.
Cihazların İçeriği Kontrol Edilmeli
Dr. Şenol, güvenlik güçlerinin kullandığı her türlü iletişim cihazının çok sıkı bir şekilde denetlenmesi gerektiğini vurguladı. Çağrı cihazlarının güvenliğine dair tespitlerde bulunan Şenol, siber güvenlik açısından tedarik zincirinin her aşamasında kontrollerin yapılmasının önemine dikkat çekti.
Çağrı Cihazları ve Cep Telefonları Arasındaki Farklar
Çağrı cihazlarının, cep telefonlarından farklı olarak yalnızca metin haberleşmesi sağladığını belirten Şenol, bu cihazların kamerası ve mikrofonu olmadığını hatırlattı. Ayrıca bu cihazların uzun batarya ömrü ve radyo dalgaları üzerinden haberleşme özelliği ile cep telefonlarına göre daha güvenli olduğu düşünülüyordu. Ancak MOSSAD’ın bu cihazları hedef alarak patlatması, bu güvenlik algısını sarsmış durumda.
İsrail'in Saldırısı ve Çağrı Cihazlarının Güvenliği
Dr. Şenol, İsrail’in siber saldırı ile bu cihazları patlattığını, tedarik zincirinin bir yerinde MOSSAD’ın cihazlara plastik patlayıcı yerleştirdiğini belirtti. Cihazlara belli bir mesaj gönderildiğinde patlamanın gerçekleştiği yönündeki görüşlerin yaygın olduğunu söyledi.
Cep Telefonlarının Patlatılma Riski Var Mı?
Vatandaşların cep telefonlarının patlatılacağı endişesine gerek olmadığını ifade eden Dr. Şenol, bilinen batarya patlamalarında genellikle cilt tahrişi gibi hafif etkilerin oluştuğunu belirtti. Ancak güvenlik önlemleri açısından cep telefonlarının başucunda tutulmaması gerektiğini de hatırlattı.
Ülke Güvenliği İçin Yerli Teknoloji
Dr. Şenol, bu olayın, özellikle güvenlik personeli için geliştirilen donanım ve yazılımların yerli kaynaklarla üretilmesinin önemini bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Siber güvenliğin sadece bireysel cihazlarla sınırlı kalmayıp, ülkenin elektrik, internet ve haberleşme sistemlerinin de kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiğini belirtti.