Ürdün Kraliyet Ailesinin Tarihsel Süreci ve Osmanlı ile İlişkileri
Ürdün Kralı Abdullah’ın ABD eski Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşme sırasında sergilediği vücut dili ve mimikler, İslam dünyasındaki liderlerin temsiliyeti konusunda tartışmalara neden oldu. Bu durum, Ürdün Kraliyet Ailesi’nin tarihsel sürecini ve Osmanlı Devleti ile olan ilişkilerini yeniden gündeme getirdi.
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı sırasında büyük bir mücadele verirken, bazı iç ayaklanmalarla da karşı karşıya kaldı. Bu ayaklanmalardan biri, Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali tarafından başlatılan Arap İsyanı oldu. Hüseyin, İngilizlerle temas kurarak Osmanlı yönetimine karşı ayaklanmayı organize etti. Bu süreçte, ünlü İngiliz ajanı Thomas Edward Lawrence (Lawrence of Arabia) ile iş birliği yaparak Osmanlı’ya karşı savaş başlattı.
Şerif Hüseyin, 1916 yılında kendisini Hicaz Kralı ilan etti ve Osmanlı yönetimine karşı bağımsızlık mücadelesi başlattı. Yayınladığı bildiriyle Osmanlı’nın din dışı hareket ettiğini öne sürdü ve Arap halkını Osmanlı'ya karşı cihada çağırdı. Ancak Osmanlı Devleti, Medine Müdafaası gibi önemli direnişlerle bu isyana karşı koydu.
![](https://www.gercektaraf.com/uploads/haberler/2025/2/9725-hain-serif-huseyinin-torunu-urdun-krali-abdullaha-tepki.webp)
Arap Coğrafyasında Kraliyet Yönetimi
İngilizler tarafından desteklenen Şerif Hüseyin’in ailesi, Birinci Dünya Savaşı sonrasında bölgedeki yeni yönetimlerin başına getirildi. Oğullarından Faysal, önce Suriye Kralı, daha sonra Irak Kralı oldu. Diğer oğlu Abdullah ise Ürdün’ün ilk kralı olarak tahta geçti. Ancak bu kraliyet düzeni bölgedeki istikrarsızlığı sona erdiremedi ve uzun yıllar boyunca siyasi çalkantılar yaşandı.
Şerif Hüseyin’in Sürgün Yılları
Osmanlı'nın bölgeden çekilmesinin ardından, 1924 yılında Suudi Arabistan’ın bugünkü hâkimi olan Suud ailesi, Hicaz’ın kontrolünü ele geçirdi. Şerif Hüseyin tahtını terk etmek zorunda kaldı ve sürgüne gönderildi. Hayatının geri kalanını Kıbrıs ve Amman’da sürgün altında geçirdi ve 1931 yılında Ürdün’de hayatını kaybetti.
![](https://www.gercektaraf.com/uploads/haberler/2025/2/747-hain-serif-huseyinin-torunu-urdun-krali-abdullaha-tepki.webp)
Ailenin Sonraki Nesilleri
Şerif Hüseyin’in ardından gelen nesiller de çeşitli siyasi krizler ve trajik olaylarla karşı karşıya kaldı. Oğullarından Faysal, 1933 yılında İsviçre’de bir ameliyat sırasında hayatını kaybetti. Irak Kralı Gazi, 1939 yılında bir otomobil kazasında yaşamını yitirdi. İkinci Faysal ise 1958’deki darbe sırasında ailesiyle birlikte öldürüldü.
Öte yandan Ürdün’ün başına geçen Talal, akıl sağlığı sorunları nedeniyle tahttan indirildi ve İstanbul’daki Ortaköy Şifa Yurdu’na yerleştirildi. Yerine geçen Hüseyin bin Talal, uzun yıllar Ürdün’ü yönetti ve bugünkü Ürdün Kralı II. Abdullah onun oğludur.
Tarihsel Sürecin Yansımaları
Ürdün Kraliyet Ailesi’nin Osmanlı sonrası süreçte İngiliz desteğiyle kurulan bir yönetim olduğu ve bölgedeki siyasi dinamiklerin şekillenmesinde rol oynadığı tarihçiler tarafından sıkça dile getirilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sürecinde etkili olan Arap isyanlarının bölgeyi nasıl etkilediği, günümüzde hâlâ tartışılan konular arasındadır.