Ülkemizde son zamanlarda artan kadına yönelik şiddet olayları, toplumda büyük bir üzüntü ve endişe yaratmaya devam ediyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bu sorunun çözümüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Aydın, şiddetin nasıl tanımlanacağı ve kadına yönelik şiddeti önleme yolları hakkında da öneriler sundu.
Şiddeti Tanımlamak Önemli
Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bazı bireylerin şiddete maruz kaldığını fark edemeyebileceğini belirtti ve şiddetin tanımlanmasının önemine dikkat çekti. “Şiddet, bir kişiye ya da gruba zarar verme amacıyla yapılan her türlü davranışın genel adıdır. Fiziksel, duygusal, sözlü ve cinsel biçimde gerçekleşebilir. Bu davranışlar sadece beden üzerinde değil, ruh üzerinde de derin yaralar açabilir” diyen Aydın, bu tür eylemlerin mağdurlar üzerinde kalıcı etkiler bıraktığını vurguladı.
Şiddetin Belirtileri Nelerdir?
Bir kadının şiddete maruz kaldığını anlamasının kritik olduğunu ifade eden Aydın, şiddetin farklı şekillerde ortaya çıkabileceğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
- Fiziksel şiddet: Vücutta görülen yaralar, morluklar, kesikler gibi somut işaretlerle kendini gösterir.
- Duygusal şiddet: Sürekli kaygı, ruhsal tükenmişlik, kendini değersiz ve sevilmeye layık görmeme gibi belirtilerle ortaya çıkar.
- Ekonomik şiddet: Kadının finansal açıdan kontrol edilmesi, paranın failin elinde toplanması, kadının çalışmasına izin verilmemesi veya maaşına el konulması gibi durumlar yaşanabilir.
- Sosyal izolasyon: Mağdur kişi, sosyal çevresinden ve ailesinden uzaklaşmaya başlar, fail kurbanını izole ederek kontrol altına almak ister.
Aile İçi Şiddet ve Türkiye'deki Durum
Aile içi şiddetin çok yaygın olduğunu belirten Cumali Aydın, Türkiye'de yapılan araştırmalardan bahsederek şunları söyledi: "2021 yılında yapılan araştırmada, kadınların %38’inin hayatlarının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını ifade ettiği görülüyor. Ayrıca, aile içi şiddete maruz kalan kadınların %20’si eşleri tarafından şiddet gördüklerini belirtiyor. Ancak bildirilmeyen vakalarla birlikte bu rakamların çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor."
Şiddeti Önlemek İçin Yapılması Gerekenler
Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi adına farkındalığın artırılması gerektiğini belirten Aydın, çeşitli öneriler sundu. Bunlar arasında, şiddete maruz kalan kadınlara yönelik güvenlik, barınma ve psikolojik destek hizmetlerinin sağlanmasının önemi vurgulandı. Ayrıca, şiddet uygulayan kişilere yönelik caydırıcı kanunların kararlılıkla uygulanması gerektiğini söyledi.
Aydın, eğitimle farkındalığın artırılabileceğini de ifade ederek, "Cinsiyet eşitliği konusunda erkeklere eğitimler verilebilir ve şiddetin güç göstergesi olmadığını anlatan farkındalık programları düzenlenebilir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan yayınlar artırılmalı ve şiddeti normalleştiren içeriklerin önüne geçilmelidir" dedi.
Çocukların Maruz Kaldığı Şiddet ve Sonuçları
Şiddete maruz kalan çocukların gelecekte şiddete eğilimli bireyler haline gelebileceğini vurgulayan Cumali Aydın, "Çocuklar davranışlarını genellikle modelleyerek öğrenir. Bu nedenle aile içindeki şiddet çocuklar üzerinde büyük bir risk oluşturuyor. Yapılan çalışmalar, şiddete maruz kalan çocukların şiddet eğilimi gösterme olasılığının çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.
Koordineli Çalışmaların Önemi
Aydın, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve hükümet yetkililerinin kadına yönelik şiddeti önlemek için koordineli çalışmalar yürütmesi gerektiğini belirtti. Bu tür ortak çalışmaların toplumsal farkındalık yaratmada ve şiddet olaylarının önüne geçmede önemli rol oynayacağını ifade etti.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, toplumsal bilincin artırılması ve caydırıcı kanunların uygulanmasıyla mümkün olacaktır. Toplumun her kesiminin bu konuda sorumluluk alması gerektiği de uzmanlar tarafından vurgulanmaktadır.
