Samsun'da düzenlenen "Arkeoloji" konulu oturumda, bilim insanları Atakum'un geçmişine dair önemli bulguları paylaştı. Prof. Dr. Sümer Atasoy başkanlığında gerçekleşen oturumda, bölgede yapılan arkeolojik kazılar ve tarihi eser kaçakçılığı gibi konular ele alındı.
Atakum’un 6 Bin Yıllık Tarihi
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atila Türker, Atakum’daki Dombalak Tepe kazılarından elde edilen bulguların bölge tarihini M.Ö. 4500’e kadar geri götürdüğünü belirtti. Türker, kazılarda Demir Çağı ve Kalkolitik Çağ’a ait iki ana dönem tespit ettiklerini ifade ederek, buluntuların ahşap mimari tercih edildiğini ve üretim faaliyetlerinin yoğun olduğunu gösterdiğini söyledi. Özellikle yüksek bakır oranına sahip kaplar, dönemin üretim yöntemlerini anlamada önemli bir yere sahip.
Akalan Kalesi: Bir Kentin İzleri
Arş. Gör. Dr. Michael Deniz Yılmaz, Atakum’un Akalan bölgesinde gerçekleştirdiği kazılar sonucunda 19 yeni sit alanı ve Samsun geneline 32 yeni sit alanı kazandırdıklarını açıkladı. Akalan Kalesi’nin bir kale değil, antik bir kent olduğunu belirten Yılmaz, bölgenin Kalkolitik Çağ’a kadar uzanan bir höyükten gelişmiş bir yerleşim alanına dönüştüğünü ifade etti. Kentin boyutlarının Demir Çağı'nda Batı Anadolu’daki kent devletleriyle yarışabilecek seviyede olduğunu da vurguladı.
Tarihi Eser Kaçakçılığı Devam Ediyor
Atakum’daki eserlerin yurt dışına kaçırılması, toplantıda gündeme gelen önemli konulardan biriydi. Arş. Gör. Dr. Ali Emre İşlek, Akalan bölgesine ait 18 eserin Almanya’daki Münih ve Dressen müzeleri ile Fransa’daki Louvre Müzesi envanterinde bulunduğunu tespit ettiklerini belirtti. İşlek, Osmanlı’nın son döneminden itibaren bu eserlerin yurtdışına çıkarıldığını kaydetti.
Prof. Dr. Sümer Atasoy, gladyatör mezar taşı gibi Samsun'dan kaçırılmış değerli eserlerin Belçika ve İngiltere'deki antikacı dükkanlarında sergilendiğini ifade ederek, tarihi eser kaçakçılığının halen devam ettiğine dikkat çekti.
