Uzun yıllardır süregelen yorgancılığın kültürümüzde önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yorgancılık, Osmanlı’da esnaf loncalarından beri süregelen geleneğimiz. Fakat günümüzde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Köşe başlarında, mahalle aralarında el emeği yün yorganlar talebe göre yapılıp satılırdı. Leylek, kuş, kelebek, lale gibi motiflerle kızlarımızın çeyizlerinin vazgeçilmezleriydi. Bu motiflerin yapımı da ustalık gerektirdiği için yorgancılık eski zamanlarda bir sanat haline gelmişti. Uzun ömürlü yorganlar nesilden nesle aktarılırdı. Halen evlerimizde büyüklerimizden kalan yorganlar kullanılır. Yorgancılık yapan esnaf sayımız 2011 yılında 2 bin 495’ti. Günümüzde ise bin 600’lerde seyrediyor. Bu tablo maalesef el emeğinin değer kaybettiğini gösteriyor” diye konuştu.
-“YORGANCILIĞI BİTİREN EN ÖNEMLİ ETKEN FABRİKASYON ÜRETİM”
Fabrikasyon üretimin yorgancılığı bitiren en önemli etken olduğunu hatırlatan Palandöken, “El emeği yorganlar yün ve pamuk gibi doğal malzemeler kullanıldığı için uzun ömürlü ve sağlıklı olur. Yorgancılığı bitme noktasına getiren en önemli etken ise sentetik ve sağlığa zararlı fabrikasyon üretim. Petrol ve türevi malzemelerden yapılan yorganların en bilinen zararı kanserojen olması. Gece boyunca üzerimizi örten ve vücudumuza temas eden yorganların sağlığa uygunluğunu önemsemeliyiz. Bunun yanı sıra yün yorgan kendi ağırlığının yüzde 30-40’ı kadar nem tutar fakat petrol türevi ürünlerde bu oran yüzde 1. Mesleğin devamını engelleyen bir diğer sorun da yorgancılarımız yetiştirecek çırak bulamıyor. Kiraların yüksekliği, pamuk ve yün fiyatları ile dikiş malzemelerinin fiyatlarının artması da mesleği artık yok olma tehlikesinin içerisine soktu” şeklinde söyledi.
