Ümit Özdağ Cumhurbaşkanına Hakaret Suçlamasıyla Gözaltına Alındı
Zafer Partisi Genel Başkanı Soruşturma Altında
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Başsavcılık açıklamasında, Özdağ’ın yaptığı bir konuşmada yer alan ifadelerin hakaret ve tehdit içerdiği belirtildi.
Soruşturmanın Detayları
Soruşturmanın, Özdağ'ın bir önceki gün yaptığı bir açıklama sırasında sarf ettiği sözler üzerine başlatıldığı ifade edildi. Açıklamada, Özdağ’ın sözlerinin yasal sınırları aştığı ve Cumhurbaşkanına yönelik tehdit niteliği taşıdığı iddia edildi.
Ümit Özdağ Kimdir?
1961 yılında Tokyo’da doğan Ümit Özdağ, siyaset bilimci, akademisyen, yazar ve siyasetçidir. Lisans eğitimini Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’nde siyaset bilimi, felsefe ve iktisat bölümlerinde tamamladı. Akademik kariyerine Gazi Üniversitesi’nde başlayan Özdağ, 1990 yılında siyaset bilimi doktoru unvanını aldı ve 2001 yılında profesör oldu.
2005 yılında Gazi Üniversitesi’nden ayrılarak 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Vakfını kurdu ve yönetim kurulu başkanlığını üstlendi. Siyasi kariyerine Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) başlayan Özdağ, daha sonra İYİ Parti’ye katıldı ve 2021 yılında Zafer Partisi’ni kurarak siyasi hayatına devam etti.
Siyasi Kariyerindeki Önemli Dönemeçler
MHP’de genel başkanlık adaylığı sürecinde parti içi sorunlar nedeniyle ihraç edilen Özdağ, İYİ Parti’ye katılarak İstanbul milletvekili oldu. 2021 yılında Zafer Partisi’ni kurdu ve özellikle sığınmacı politikaları konusundaki eleştirileriyle dikkat çekti. 2023 seçimlerinde partisinin aldığı sonuçlar nedeniyle kamuoyundan özür dileyen Özdağ, ATA İttifakı sürecindeki çalışmaları ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik açıklamalarıyla gündeme geldi.
Gözaltı Süreci ve Tepkiler
Ümit Özdağ'ın gözaltına alınması, hem siyasi çevrelerden hem de kamuoyundan geniş yankı uyandırdı. Zafer Partisi’nden yapılan açıklamada, Özdağ’a yönelik bu adımın hukuki olduğu kadar siyasi bir karar olduğu iddia edildi.
